8 Aralık 2012 Cumartesi

ANDA KALMAK


ANDA KALMAK




**Yaptığınız iş her ne ise, severek yaptığınız, stressiz olduğunuz sürece her zaman yaratıcı olursunuz ve keyif alırsınız. Bu da anda kalmak demektir.
**Anda kalmak aslında şu; Sahip olduğumuz tek şey aslında zaman değil, sahip olduğumuz tek şey şu an! Anda kalmak çok güzel bir şey, evet buradaysam şu an, buranın keyfini çıkarıyorum.

İnsanlar kendilerini programlamadıklarında, geçmişte ya da gelecekte takılı kalıyorlar. Dediğim gibi evrenin bildiği tek gerçek ‘’şu an’’da yaşamaktır. Şu an ki durumunuzdan mutluysanız gelecekte de mutlu olursunuz. Bu yüzden geçmişinizi sevgiyle affedin ve anda yaşamaya başlayın. Bir elimizde geçmişinizde rahatsız olduğumuz bir şey var diyelim ve diğer elimizde de şimdiki anımız var. Şimdiki anımızda geçmişi yaşarsak, yaşadığımız şu anı iptal ederiz. Olumsuz düşüncelerle şu anımızı kaybediyoruz. Bizim geleceğimiz de adım adım olumsuza doğru ilerliyor. Geçmişteki olumsuzlukları evrenin çöplüğüne gönderip, şu anki durumumuza odaklanmalıyız. “Şu an”da kendimizi mutlu etmeye başlarsak mutlu bir gelecek oluştururuz. Mutluluğumuzu şartlara bağlamamalıyız (zengin olursam mutlu olacağım gibi).
Maalesef insanlarımızın çoğu  “Al-Ver” ilişkisini bilmemektedir. İki durumun da dengeli bir şekilde olması önemlidir. Örneğin; Bir araba alıyoruz diyelim. Arabanın taksitleri bittiğinde, mutlu olacağımızı zannediyoruz. Sadece zannediyoruz, çünkü arabanın taksitlerini öderken kan kusuyor olacağız ve arabamızın taksiti bittiğinde araba eskimiş olacak.. Geleceğe şartlı mutluluk enerjisi göndererek şu anı iptal etmeyin. Araba aldıysanız ödemelerini sevgiyle yapın ve arabanın keyfini sürün. Bırakın gelecekle evren ilgilensin. Siz sadece çalışın ve kazanımlarınızın keyfini yaşayın.
Sizlere lise dönemimden örnekler vermek istiyorum.
Lisede derslerimin yanında sporla da uğraşırdım. İkisini birlikte kombine etmek için çok çabaladım ve sonunda sırrı çözdüm. ‘’Sevmek’’. Yaptığınız işi sevdiğinizde kolaylıkla ve sağlıklı bir şekilde devam eder. Ben her ikisini de sevdim. Ders sırasında hiçbir şey düşünmedim sadece anda kaldım. Hayallerimi ve problemlerimi sınıf kapısının dışında bıraktım ve hocama konsantre olarak derslerimi dinledim. Benimde o dönem kız arkadaşım vardı ve ben de farkında olmadan sürekli onu düşünürdüm. Sonra baktım ki ben düşündükçe bir şey değişmiyor. O kendi sınıfındaydı ve onu düşünerek ‘’ANI’’ kaçırıyordum. Bunun farkına vardığımda şöyle bir niyet ettim: Anda kalmaya ve hocamı kolaylıkla dinlemeye niyet ediyorum.
Anda kalmayı o zamanlar öğrendim ve daha sonra anda kalmanın faydalarını almaya başladım.
HER ZAMAN YARATICI OLURSUNUZ
Yaptığınız iş her ne ise, severek, stressiz olduğunuz sürece her zaman yaratıcı olursunuz ve keyif alırsınız. Bu da anda kalmak demektir. Eğer işinizden mutlu olur keyif alırsanız asla yorulmazsınız. Ama işinizi severek yapmasanız, kendi enerjinizi verdiğiniz için mutsuz ve yorgun olursunuz. Bu yüzden kendinizi evrenin enerjisine açmalısınız.
Bizler ne yazık ki nefes almayı bilmiyoruz. İlk nefesimizi hatırlamıyoruz. Son nefesimizi de hatırlamayacağız.  Fakat şuan aldığımız nefesin bilincinde olabiliriz. Nefesinizle dost olun. Çünkü anda kalmanıza yardımcı olacaktır. Doğru nefes için burundan nefes alıyor ve burundan nefes veriyoruz. Nefesi göğsümüzden değil karnımızdan alıyoruz. Ortalama dört saniye nefes alıp dört saniye nefes veriyoruz. Doğru nefes alan kişi sinirlenmez ve rahat olur.
Hayatımda spor olsun, diğer aktiviteler olsun, çalışmalar olsun. Hep yazdım ve yazdığım her şeyi niyet ettim. Niyet ettim, istedim ve birçok şey oldu. Fakat doğarken, bu dünyaya gelirken, anne karnına düştüğümüz andan itibaren annemizin yaşadığı bütün korkuları, bütün sıkıntıları, bebek bir şekilde yaşamaya başlıyor. Bebeğin DNA’larına annenin parasızlık korkusu varsa geçiyor, annenin çaresizlik korkusu varsa geçiyor. Babanın korkuları varsa çocuğa geçiyor. Öyle oyunlar oynuyor ki bize; Bülent’in eğer terk edilme korkusu varsa, Bülent’in hayatındaki kadın muhakkak bir şekilde Bülent’i ter keder. Terk edecek ki Bülent bu korkusuyla yüzleşsin. Başka hiçbir şansınız yok, egolarınız olduğu sürece. Ya da bir seçiminiz var;
“Evet, benim egolarım var, eskiden ben her şeyi bilirdim. Eskiden ben küçük dağları yaratmıştım. Büyüklerini yapanlara da şahit olduydum.’ Böyle bir egonuz varsa ki vardı benim. Hatta büyük dağları da ben çalıştım!”
Ama eskiden.  O zaman senin kafanı duvara vuruyor sistem ki uyanasın.
ARTIK UYANMA VAKTİ
ARTIK UYANMA VAKTİ
Babam öldüğü zaman anladım ki, ben sadece benim. Artık uyanma vakti. Bizler aracıyız sevginin, şifanın, mutluluğun, aşkın ve heyecanın. Her ne arzu ediyorsanız, hepiniz birer sevgi kanalısınız bu dünyada. Hepimiz birer ışık elçisiyiz. Hepimiz bu dünyaya bir şeyleri öğrenmeye, deneyimlemeye ve paylaşmaya geldik. Çok sert bir şekilde, hellim gibi hayat beni rendeledi. Aynı magarına bullideki hellim gibi rendeledi. “O kadar çok dirençlerim vardı ki, o kadar bir mükemmeldim ki etrafımdaki insanları çoğu zaman küçümserdim. Hayatımda yapmadığım başarı kalmadı, nerdeyse insan kopyalayacağım. Hatta çocuk bile doğurabilirim. Böyle bir egom vardı. Ta ki babamı kollarımda kaybedene kadar!”
Ne lazım size uyanmanız için? Ne bedel ödemeniz gerekiyor uyanmanız için? Ben teslim oldum hayata, bu gömlekten başka ve sarkacımdan başka bir şeyim yok. Şu an sahip olduğum üstümdeki kıyafetler ve birkaç eşya daha. Şu an buradayım ve bunun keyfini sürüyorum. Acaba kaçınız buradayken evdeki yemeği düşünüyor? Ya da yarın çocuğu okula nasıl götüreceğini düşünüyor? Acaba kaçınız eşiyle problemlerini halen daha burada düşünüyor?  Acaba kaçınız?
Kafamın içindeki gereksiz düşünceleri anda tutmayı öğrenene kadar yıllarımı harcadım. Anın da ne olduğunu öğrenene kadar yıllarımı harcadım. Herkes bana  “Anda kal” diyor.  “Anda kal. Ne kardeşim bu anda kalmak?”  “Dün kazıklandım, yarın iş yapacağım, o da beni kazıklayacak, nasıl anda kalayım? Bir sürü ödemem var, kredi kartını anda kalmak ödüyor mu?”
Hep bunları sordum kendime. Ödemiyor! O kadar çok saçma ve garip olaydan geçtim ki hayatımda, o kadar ilginç hayat yaşadım ki.
SAHİP OLDUĞUMUZ TEK ŞEY ŞU AN!
SAHİP OLDUĞUMUZ TEK ŞEY ŞU AN!
Anda kalmak aslında şu; Sahip olduğumuz tek şey aslında zaman değil, sahip olduğumuz tek şey şu an! Benim amacım size ayna olmak, ve yaşadığım mütevazi hayatta bir damla da olsa size aynalık yapmak. Anda kalmak çok güzel bir şey, evet buradaysam şu an buranın keyfini çıkarıyorum. Buradaysan şu an, 25 yaşında mısın, 25 yıl boyunca öğrendiğin her şeyi kapının dışında bırak. Ve bu hayat tecrübenle beni yargılama, beni eleştirme. Sadece farklı bir aynayım, o gözle bak.
Sevgi ve Işıkla
Bülent Gardiyanoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder